Romantizmi sever misiniz?

Şener Levent – Kıbrıs’ta “barışçı kesimlerin ortak mücadelesi” yalanına da bir son verme zamanı geldi.

Böyle bir mücadele yok.

Kimse Kıbrıs’ın ve Kıbrıslıların çıkarları için mücadele etmiyor burda…

Bir mücadele varsa, o da ya Türk çıkarı için, ya Rum çıkarı için…

Türk, Türk çıkarlarının peşinde…

Rum, Rum çıkarlarının…

Kim kimden ne koparabilirse…

Kendini eski EOKA’cı ve TMT’cilerden, yani o fanatik milliyetçilerden ayıranlar bile, ne yazık bu kapsama alanında…

Hangi mesele olursa olsun…

Türk kendi kâr ve zararını hesaplıyor önce…

Rum kendi kâr ve zararını…

Kimsenin “Kıbrıslılar ne kazanır, ne kaybeder” diye bir kaygısı yok.

Aramızda çok az sayıda da olsa, meselelere bir Kıbrıslı gibi bakanlar da var kuşkusuz, ama onlara da ironik bir tebessümle “romantik” diyorlar…

Yani hayalci…

“Politis” gazetesindeki yazılarımı okuduğunu söyleyen pek çok Kıbrıslırum bana da aynı tanımlamayı yaptı.

-Çok romantiksin, dedi…

Kendini Türk, ya da Rum değil de bir Kıbrıslı olarak düşünmek hayalden başka birşey değilmiş…

Hiçbir zaman gerçekleşmeyecek olan hayallerin peşinden gidilmezmiş…

Gerçekçi olmalıymışız…

Zararı yok…

Romantizmse romantizm…

Bir bayrağın esiri olmaktan iyidir herhalde…

***

Kuzey Kıbrıs’ta “inşaat patlaması” diyerek Rum malları yağmalanırken ne oldu?

Rum tarafı bağırdı, çağırdı, Avrupa’ya şikayete koştu.

Ama Türk tarafının “barışçı” kesimlerinden hiçbirini bulamadı yanında.

Bu yağmanın durdurulması için içimizden sesini yükselten olmadı.

Bu kadar iki toplumlu etkinlik yapan kesimler bile sessiz kaldılar.

Bunun Kıbrıs’taki barışa vereceği zararı değil, Türk ekonomisine sağlayacağı katkıları düşündüler herşeyden önce çünkü…

Yani barışseverlerimizin “ortak barış mücadelesi” mal-mülk konusunda tökezledi.

İşlemedi.

***

Ya Rum barışçılar?

Güney’deki Türk malları ile ilgili düzenlemeden şikayetçi oldular mı hiç?

“Bu düzenleme insan hak ve özgürlüklerine aykırıdır, mal kullanımını çözümden sonra gibi bir şarta bağlayamayız” dediler mi?

Toprakları istimlak edilen Kıbrıslıtürklere istimlak paralarının ödenmesi için hükümete baskı yaptılar mı?

Bunların da hiçbiri olmadı.

***

Hangi ciddi bir meselede ortak mücadelesine tanık oldunuz ki Kıbrıslıların?

Bir grup insan, iki tarafın savaş ölülerini ortak bir etkinlikle mezarları başında anmaya kalktı da, onlara bile “romantik” dediler…

Burada bir “Savaş Suçları Mahkemesi” kurmak aklına gelmedi kimsenin…

Kıbrıs’ta işgale karşı hiçbir zaman ortak bir gösteri yapılmadı.

Hepimiz için bir utanç abidesi olan Maraş’ın açılması konusunda ortak bir mücadele verilmedi.

Türk barışçılar, Mağusa limanına bir Yunan gemisinin demirlemesinden büyük memnuniyet duydular… Kaptanın tutuklanmasına ve para cezasına çarptırılmasına içerlediler, bunu barışa karşı bir davranış saydılar.

Oysa Rum tarafının barışçılarına göre, bir yabancı geminin, hele de bir Yunan gemisinin işgal limanında demirlemesi, adadaki statükoyu güçlendirmekten başka işe yaramaz.

Kıbrıslıtürk barışsever Ercan’ın uluslararası trafiğe açılmasını istiyor.

Kıbrıslırum barışçı ise, bunun adanın taksimi için yeni bir adım olacağına inanıyor.

Kıbrıslıtürk barışsever, ABD milletvekilleri Ercan’a inecek diye seviniyor.

Rum barışsever ise, ABD’nin Kıbrıs’taki bölünmüşlüğü kalıcılaştırma yolunda atacağı bir adım sayıyor bunu…

Söyleyin…

Barışçılarımızın ortak mücadelesi nerde?

Trodos’taki piknikte mi?

(16 Mayıs 2005 tarihinde Afrika gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author