22 Ocak 2018’de taş kesilmişlerdi, hâlâ daha taş’tırlar…

Faize Özdemirciler – Almış başını giden bu kirli dilsizlik, bu sefil sessizlik 22 Ocak 2018’den yadigârdır bize…

Hatırlayacaksınız, 22 Ocak saldırısından hemen sonra kurulan 4’lü hükümet, 22 Ocak günü yuttuğu dilini, kusmak suretiyle tekrar ağzına geri getirmeye çalışacağına, sindirmiş, sonra da dağılarak yerini 22 Ocak saldırganları ile tokuşa tokuşa kucaklaşıp meclisin bahçesinde onlarla selfi çektirip şakalaşanlara bırakmıştı…

İnsan dilini yutardı da midesi bulanmaz mıydı?

Belli ki, bunların mideleri çok sağlamdı, bulanmıyordu…

Bunların yüreklerinde, bu ülkeye, bu ülkenin insanına, değerlerine zerre sevgi kalmamış olacaktı ki, ülkede yaşanan muazzam bozulmaya ve çürümeye baktıklarında da yürekleri “garışmıyor”du…

Yürekleri “garışsa”, mideleri bulansa, belki dilleri ağızlarına geri gelecekti, belki unuttuklarını hatırlayacaklardı…

Belki seçilmeden önceki hayatlarında yazdıkları yazılar, yayınladıkları kitaplar gelecekti akıllarına. Belki o kitapların isimleri unuttukları değerleri hatırlatacaktı onlara, ayna arayacaklardı belki yana yakıla, yüzleşmek için kendi yozlaşmışlıklarıyla.

Belki seçilmeden önce ağızlarından çıkan ve kayda geçen sözleri de hatırlayacaklardı.

Ama yok, mideleri bulanmadığından, yürekleri “garışmadığından”, dilleri de ağızlarına geri gelmiyordu bir türlü, dolayısıyla konuşmuyorlardı…

Onlar mecliste otururken dışarıda olanlara baksalar, belki içeride oturmaya daha fazla dayanamayacaklardı, dışarıya çıkacaklar, belki içinden çıkacaklardı, ama yok, onlar yuttukları dillerini sindirmeye kararlıydılar…

22 Ocak’ta TAŞ kesilmişlerdi, TAŞ…

Hâlâ daha TAŞ’tırlar…

İster hükümette olsunlar ister muhalefette farketmiyordu, hükümette TAŞ idiler, muhalefette de TAŞ olmaya devam ettiler…

Garantörlerini çok sevdiler de, onun, her türlü faşizmine gericiliğine mi katlanıyorlardı, yok, öyle değildi, katlanır gibi bir halleri yoktu, katlanmak zorakidir, bunlarda öyle bir isteksizlik de yoktu, bunlar tepeden tırnağa rıza olmuşlardı da, memleketi göz göre göre tamiri ve telafisi mümkün olamayacak arızalara sürüklüyorlardı…

Bayağı iş etmişlerdi 22 Ocak’tan sonra bakmamayı, görmemeyi, duymamayı ve konuşmamayı…

22 Ocak günü linç edilmekte olan “Afrika”ya nasıl bakmadılarsa, o gün bu gündür öyle bakmıyorlardı memlekette olan bitene…

22 Ocak günü İslamofaşist diktatörün “Afrika”ya açtığı kirli savaşa nasıl bakmadılarsa, aynı diktatörün ülkelerini bir savaşın eşiğine getirmiş olmasına da bakmıyorlardı…

22 Ocak 2018 tarihinde TAŞ kesilmişlerdi, saldırının üstünden iki sene geçti, 22 Ocak 2020’deyiz, hâlâ daha TAŞ’tırlar…

Taşların ağzı dili gözü kulağı yoktur ki, konuşsun…

Taşların midesi yoktur ki bulansın, yüreği yoktur ki “garışsın”, ne yapsınlar, onlar da 22 Ocak saldırısının azmettiricisinden aldıkları icazet ile cumhurbaşkanlığına aday oldular, “toplum lideri” olacaklarmış…

Ben soruyorum, siz de sorun:

TAŞ’lardan “toplum lideri” mi olur, TAŞ’lara oy mu verilir?

(22 Ocak 2020 tarihinde Afrika gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author