
Faize Özdemirciler – Unut “Afrika”ya saldıran güruhu, yüzlerden sokağa boşalan ve bu ülkede hangi ara bu denli boy verdiğine, biriktiğine akıl erdiremediğin o kini ve nefreti unut!
Linci unut, taşları unut, taşların arasında gizlenen ahlaksız gülleri unut!
“Afrika”nın balkonuna tırmanan kahramanların kurt işareti yaparak güruhu nasıl selamladıklarını unut!
Linç yaşanırken meclisteki yemin törenini terkedip saldırının gerçekleştiği noktaya yürüyen ve orada, azgın güruhun arasında linç edilme tehlikesiyle karşı karşıya kalan senin Cumhurbaşkanın Mustafa Akıncı’ydı, Akıncı’yı unut!
Unut saldırganlarla tokuşa tokuşa meclisin bahçesinde kucaklaşan milletvekillerini, “Afrika”nın başına taş yağdırmayı vatani görev sayan belediye başkanlarını…
Mahkemenin hapse gönderdiği saldırganları salıveren senin hümümetindi, unut!
Unut recmetmeyi “iyi hal”den, yazı yazmayı “kötü hal”den sayan ilerici cellatları…
İstifade yerine, kurulu düzenin en yüksek makamlarından birinden istifa eden ve savunmaya geçen yargıcı ve yargıca saldıran gazetecileri unut!
22 Ocak 2018’den bugüne uzanan ve böyle giderse bütün bir geleceği ipotek altına alacağı aşikar olan o suskunluğu unut, başın öne eğilmiş, gönlün ölmüş, aldırma!
“Ana”n Uğur Mumcu’yu Musa Anter’i Hrant Dink’i Sabahattin Ali’yi nasıl unuttuysa sen de Kutlu Adalı’yı öyle unut!
“Ana”n “Özgür Gündem”i nasıl unuttuysa, sen de “Afrika”yı öyle unut!
“Ana”n Maraş’ı, Çorum’u, Sivas’ı nasıl unuttuysa, sen de Lefkoşa’daki Madımak Provası’nı öyle unut!
Bu arada doğduğun yeri de unut!
Orda bir köy vardır uzakta ama o köy senin köyün değildir artık, unut!
Doğduğun köyün suyunu, toprağını ve rüzgarını unut!
“Afrika”ya saldıranlarla empati yap, onları ötekileştirme, onlar Baf’a gidemiyorlarsa sen de gitme, onlar Larnaka’ya gidemiyorlarsa, sen de gitme, Baf’ı ve Larnaka’yı unut!
Yak bütün hatıralarını, 74’ten başlatarak senin için yeni bir tarih yazdılar, o tarihi yut, taraftarlarını uyut ve unut!
Uzak sarayların karanlık mahzenlerinde devlet gücünü elinde tutan yobazların örgütlediği dağ gibi bir faşizm dinini kuşanarak yükselirken karşında, lincin o haşmetli azmettiricisini unut, “sayın” faşistleri kucakla, köprüyü geçene kadar ayıya dayı dediğin gibi, seçimi kazanana kadar da faşiste yoldaş de, ne çıkar!
Avrupa’ya git, 22 Ocak rejiminin üstünü ört ve Afrika’yı unut…
Bu karanlık örtü sana layıktır, ört ki koynunda beslediğin yılanlar sana dokunmasın, ört ki ki yılanlarla birlikte sen de çok yaşayasın, ört ki başkaları ölsün, sen ölmeyesin…
Ama sen 22 Ocak’ı unuttun diye 22 Ocak da seni unutacak sanma, o kara gün her anıldığında, sen, esemeyen bir ‘tufan’ olarak eşlik edeceksin ona…
Memleketin ufuklarını sarmışken “ak” bir karanlık, Tevfik Fikret’in “sis” şiiri de mi gelmez aklına?
(31 Ocak 2020 Afrika gazetesinde yayınlanmıştır)