Dünyanın bağışıklık sistemi çökerken

Faize Özdemirciler – Dünyanın sadece sınırlarıyla değil sinirleriyle, sinir sistemiyle de oynadılar; ne orman bıraktılar ne dağ, ne kara bıraktılar ne deniz; yerin altını üstünü yağmaladılar, talan ettiler, viran ettiler, toprağı zehirlediler, havayı zehirlediler, suları denizleri zehirlediler, ormanları yok ettiler; yediler yuttular ama doymadılar, hep daha fazlasını istediler; insanlığa naylondan ve plastikten ibaret bir yaşamak bahşettiler, dünyayı bir çöplüğe döndürdüler ve nihayette doğanın bağışıklık sistemini çökertmeyi başardılar…

Uzun zamandır doğa, sellerle depremlerle yangınlarla dengesi bozulan baharları yazları sonbaharları kışlarıyla sinyallerini veriyor uyarıyordu, aldırmadılar…

Onlar, yani insan dahil herşeyi parayla alınır satılır şeylere dönüştüren kapitalizmin büyük patronları ve onlara çanak tutan irili ufaklı devletler, devletçikler, hem insanları hem doğayı öldürmeye devam ettiler ve onlar bunu yaparken adeta celladına hayran kurbanlara döndü kitleler.

Teknoloji yükseldikçe hayat alçaldı insan alçaldı ve insani olan ne varsa, hepsi de domatesin kaybolan tadı ve kokusu gibi bir daha geri gelmeyecek şekilde kayboldu gitti sonunda…

İnsan hayatına yatırım yapmadılar, öncelikli olması gereken insan sağlığını kâr uğruna büyük ilaç tekellerine peşkeş çektiler.

Başka ülkelerin kaynaklarına aç kurtlar gibi saldırdılar, milyonlarca insanı yurtsuz ülkesiz dünsüz bugünsüz ve yarınsız bıraktılar…

Dünyanın bağışıklık sistemi doğaydı, dünyayı, üzerinde yaşayan bütün insanlarla birlikte kendi elleriyle yarattıkları tehlikelere karşı korumasız bıraktılar…

Ve işte sonuç: Yaşayan bir organizma bile olmayan, yüzeyi koruyucu yağ tabakası ile kaplı bir tür protein molekülü olduğu söylenen bir virüs karşısında, çaresiz kaldılar ve insanlığı da çaresiz kıldılar…

Dini dili ırkı ülkesi bayrağı ne olursa olsun farketmeksizin bütün insanlar korku içinde virüsün, ne zaman ağızlarından burunlarından girip onları yok edeceğini bekliyor şimdi…

Virüsler insan değiller ki öldürülsünler…

Onlar insan öldürmeyi iyi bilirler ama insansız hava araçlarıyla bile virüsleri öldüremezler…

Bağışıklık sistemi çöken dünyanın merkezi sinir sistemi rayından çıkmış, bağışıklık sistemi kendi sinirlerinin koruyucu kılıflarını kemiriyor şimdi…

Korona virüsü geçip gittikten sonra hiçbirşey eskisi gibi olmayacak…

Sözgelimi bir Multiple Skleroz (MS) hastası gibi zaman zaman ataklar yaşayacak dünya, o atakların yaptığı hasarlar bazen iyileşecek, bazen iyileşmeyecek, bazen eski haline dönecek gibi olacak ama dönemeyecek, kesin bir iyileşme mümkün olmayacak, artık dünya da bir MS hastası daha iyi olmayı değil, sadece daha kötü olmamayı umarak yaşayacak…

“Eski dünya ölüyor; yenisi ise henüz ufukta görünmüyor ve bu alacakaranlıkta canavarlar ürüyor” demişti Antonio Gramsci…

Alacakaranlıkta üreyen yeni canavarlar sadece virüsler olmayacak, yeni bir dünya ise ancak, insanlık, ölümcül virüsler doğuran canavarlar tarafından yönetildiğini farkedip onların iktidarına son verdiğinde kurulacak…

Şimdi değil ama bir gün mutlaka…

(30 Mart 2020 tarihinde Afrika gazetesinde yayınlandı)

About the author