Şener Levent – Korona virüsü yendik mi?
Tepemizdeki yetkiliye bakılırsa öyle…
Yendik…
Bitti diyor…
Dış ekranlara demeç de veriyor bu konuda…
Doktor mu?
Değil…
Bitip bitmediğini nerden biliyor o halde…
Biliyor işte…
Doktorlar da aynı fikirde mi?
Bilemem…
Öyle bir şey duymadım henüz…
Kimse bitti demedi…
Ama adam bitti diyorsa, bir bildiği var herhalde…
Bizim bildiğimizden fazla mı acaba bildikleri?
Ne biliyoruz?
Bir haftadır hiçbir yeni pozitif vaka yok…
E yoksa yok!
Zorunan da olmaz ya!
Toplam 8 bin 423 test yapılmış şimdiye kadar…
Saptanan vaka sayısı 108’de donup kalmış…
Bunların 87’si de iyileşip taburcu edilmiş zaten…
Yalnız 17 kişi kalmış tedavi gören…
4 de ölümüz var…
İkisi Alman turist…
Sağlık Bakanımız Ali Pilli bunları açıklarken, yani yine pozitif vaka yok derken “Maalesef yok” demiş…
Dili sürçtü zannetti bazıları…
Güldü…
Yani neden “maalesef?”
Sevinmiyor mu?
Evet bayım sevinmiyor!
Dili de sürçmedi…
Ne dediğini gayet iyi biliyor…
Neden sevinsin ki?
Pozitif vaka bulmak için test yapıyor…
Ama bulamıyor!
***
Yapılan testler on bine bile ulaşmamış henüz…
Şimdi bitti demek için yeterli mi?
Nüfusumuz kaç?
Bilmeyiz…
Deyin ki yedi yüz bin…
Bu testlerden sonra kesin bir sonuca varmak mümkün mü?
Dünya Sağlık Örgütü uyarı üstüne uyarı yapıyor…
-Hele durun, rehavete kapılmayın, siz en büyük patlamayı görmediniz daha, diyor…
Pek aldıran yok galiba…
Her yerde önlemler gevşetilmeye başlanıyor…
Riskli mi?
Tabii riskli…
Hem de çok…
Ama uzun bir süre daha herkes evinde kalabilir mi?
Dünya dönüyor…
Ama hayat durdu…
Felç oldu…
Yasaklar şu anda gevşetilse de kolay kolay kendine gelemez kimse…
Koronadan önceki duruma gelebilmek için uzun bir süre geçmesi gerek…
Ama herşey eskisi gibi mi olacak?
Yani bu kabus değiştirmeyecek mi hiçbir şeyi?
Eski savaş, doğalgaz ve petrol haberlerine mi döneceğiz yine?
İki devlet mi, federasyon mu tartışmaları mı yapacağız?
Garantörsüz olmaz mı diyeceğiz?
Maraş’ı açıyoruz nağmeleri mi okuyacağız?
Şu korona günlerinde esamesi okunmayan siyasi partilerin saçmalıklarını mı dinleyeceğiz?
***
Ersin Tatar bitti diyor…
Bitmiş…
Kapıyı çalmış korona…
Açmamış…
Ve o da çekip gitmiş…
Öyle mi?
Dünya Sağlık Örgütü’nün haberi olsun o halde…
Şampiyonuz!
İpi ilk göğüsleyen toplum…
Kıbrıslıtürk toplumu!
İster inanın, ister inanmayın…
İlan ettik dünyaya!..
Güneyde bine yakın vaka…
Kuzeyde ise sadece 108…
***
“Dünyada çok şey değişecek belki koronadan sonra, ama Kıbrıs’ta hiçbir şey değişmeyecek” diye yazdı birisi…
Değişimden o kadar umudunu kesmiş yani…
Haksız mı?
Şu ölüm sendromu yaşanan acayip günlerde bile gördü vaziyeti…
Siyasi rant koronadan önde koşuyor…
Bencillik ve çıkarcılık hız kesmemiş…
İki aydan beri Kıbrıs konusunda hiçbir beyanat yok, ama bu vartayı atlatır atlatmaz göreceksiniz vaziyeti…
Hamamın da, tasın da aynı olduğunu göreceksiniz…
Yine ucu açık, ucu kapalı safsataları…
Siyasi eşitlik kavgası…
Garantörlük saçmalıkları…
Korona kabusunun pek çok şeyi dümdüz ettiğini ve tarihin çöplüğüne gömdüğünü hala anlamıyor pek çoğu…
Milat artık koronadır dünyada…
Koronadan önce…
Koronadan sonra…
Eski kafa ile yeni kafa buna göre belirlenecek artık…
Nasıl ki daha önce yaptığınız pek çok şey saçma görünüyor size, koronadan sonraki günlerde daha da saçma görünecek…
Altı haftadır evlerimize kapandık, ama sanki bir ömür geçti…
***
Kıbrıs’ın birleşerek tek ve bütün olması gerektiğini korona da öğretmediyse size ne öğretecek?
Biz Kıbrıslılar…
Tek ve bütün bir halkız…
Biz kurtaramazsak kendimizi, kimse kurtaramaz bizi…
Aynı coğrafyada aynı yolu yürüyenler farklı yerlere varamaz…
Biz aynı yolun yolcusuyuz!
(25 Nisan 2020 tarihinde Afrika gazetesinde yayınlanmıştır)
