
Faize Özdemirciler – Bir ben değilim, zarların hileli olduğunu bilen, herkes biliyor.
Bir ben değilim, bu dört yanı suyla değil tellerle ve tuzaklarla çevrelenmiş mandrada kitapsız, gülsüz ve şaşkın ortada kalan.
Bir ben değilim, sinir uçlarında ne olduğunu tam olarak çözemediği halde, haritanın sınır uçlarında nü olmaya kalkışan ve yaralanan.
Bir ben değilim sürüklenen güncelin şiirsiz ve sığ olduğu iddia edilen sularında ve çok geçmeden bunun büyük bir yalan olduğunu anlayan, çünkü ne sığdır ne şiirsizdir güncelin suları, çünkü öfkesi diridir, küfürleri tetikte…
Bir ben değilim, şiirin öfkeye ve küfre de ihtiyacı olduğunu bilen, herkes biliyor…
Bu hayatımıza hükmeden ve geleceğimizi ipotek altında tutan kıt aklın bizi geçmişte olduğu gibi kan revan içinde bırakacağını herkes biliyor. Bu akılla gidersek, serin yaz akşamlarında veya güneşli kış günlerinde kendi evlerimizin balkonlarında oturup göğe bile bakamayacağımız günlerin hızla gelmekte olduğunu. Bu küflü akılla gidersek ve gerçekten kendi ülkemizin bir başka ülkenin ili olmasına hayır demezsek, bu ülkede bir daha asla hayır edemeyeceğimizi herkes biliyor…
Bir ben değilim gören iktidarın kapısından kadın girenlerin, penceresinden erkek çıktıklarını, bir ben değilim gören KKTC makamlarına sol girenlerin sağ ve ölü, sağ girenlerin yobaz ve faşist çıktıklarını, herkes görüyor herkes biliyor.
Bilmek acıklı, bilmemek, ya da bilmezmiş gibi davranmak güvenlidir, sessizlik bundandır, yoksa herkesin bildiğini bilmeyenler de biliyor.
Bir ben değilim terminolojik tartışmalarla bir kimliğin korunamayacağını bilen. Kıbrıslı Türk diyenler,
Kıbrıslıtürk diyenler, TürkKıbrıslı diye yeni bir kimlik icat edenler, Kıbrıslı ile Türk’ü bazen ayrı bazen bitişik yazarak durumu idare edenler de biliyor bu saçmalıkların varoluş mücadelesine bir katkısı olmadığını.
Bir ben değilim Lefkoşa’ya yol alırken Sarıova’da durup ağır ağır devrilen turuncuyu seyreden, bir ben değilim sağdaki bezirgân binanın peyzajın ortasında kusturucu bir fazlalık gibi durduğunu gören, herkes duruyor, herkes seyrediyor, herkes görüyor…
Dünyanın en güzel günbatımının yaşandığı ovanın orta yerine kadın pazarı kuran bu rezil düzenin itibarlı pezevenkleri yüzünden, kadınların sarıova’da bir yandan ecnebi bir kedere, bir yandan da yerli bir körlüğe dönüştüğünü herkes biliyor…
Sanırım Leonard Cohen’in “Everybody knows” şarkısını da herkes biliyor…
Cohen’in o dingin sesiyle hiç bağırmadan usul usul anlattığı bizim hikâyemizdir:
“Herkes biliyor, zarların hileli olduğunu. Herkes biliyor, iyi adamların kaybettiğini. Herkes biliyor, dövüşün hileli olduğunu. Fakirler fakir kalır, zenginler zenginleşir, hep böyle gider herkes biliyor. Herkes biliyor, geminin su aldığını, herkes biliyor, kaptanın yalan söylediğini. Herkes biliyor anlaşmanın çürük olduğunu. Herkes biliyor, herkes biliyor, hep böyle gider herkes biliyor…”