
Faize Özdemirciler – Babamın kimlik sorunu olmadı hiç. Ne bitişik yazılmış “Kıbrıslıtürk” oldu, ne ayrı yazılmış “Kıbrıslı Türk”, ne de “Kıbrıs Türkü”… O kısaca Kıbrıslıydı…
“Kıbrıslıtürk” Kıbrıs’ı ve Türk’ü tek vücut olarak ifade ettiği için, Türklük karşısında ayrı bir coğrafya ve kimliğe, Kıbrıslırumlar karşısında ise hem ayrı bir ulusa, hem de coğrafyanın ortaklığına mı vurgu yaparmış…
Ayrı yazılmış “Kıbrıslı Türk”te, öncelik Kıbrıslılığınmış, dolayısıyla, kendini coğrafyasıyla tanımlayan farklı bir Türklüğe mi işaret edermiş…
“Kıbrıs Türkü”, Kıbrıslılığı devre dışı bırakarak, Türklüğü mü öne çıkarırmış…
Babamın bu sıkıcı terminolojik tartışmalarla hiç alakası olmadı…
O bölünmemiş bir Kıbrıs’ta doğdu, Türkçe ve Rumca konuştu, iki dilde ağladı iki dilde güldü iki dilde şarkılar söyledi ve bölünmüş bir Kıbrıs’ta bölünmemiş kimliğiyle hayata veda etti…
Kıbrıs Cumhuriyeti Kıbrıslıları tek çatı altında tutabilir miydi tartışmasına girecek değilim…
Kıbrıslıları birarada tutmak maksadıyla kurulmuş olsaydı, tepesinde sürekli bölünmeyi ve ayrılıkçılığı teşvik eden üç garantörü olur muydu diye de sormayacağım…
Olanlar oldu çünkü, Kıbrıs’ın kuzeyindeki Kıbrıs çoktan öldü…
74’ten önce Kıbrıslıydık, 74’ten sonra Kıbrıslıtürk olduk, Kıbrıslı Türk olduk, Kıbrıs Türkü olduk, Türk Kıbrıslılar olduk…
Kimlik kartlarımız var ama kimliğimiz yok, vatandaşlıklarımız var ama vatanımız yok…
Türkiye’de yirmi yıldır hüküm süren faşist diktatörlüğe yamanarak ve yaltaklanarak makam sahibi olmanın kompleksiyle konuşan Ersin Tatar karanlık bir kuyudan sesleniyor bize:
“1960 yılında doğan bir kişi olarak, herkes gibi o dönemin yasal uygulamaları gereğince ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ doğum belgesine sahip olmam kadar doğal bir olay yoktur. Doğal olmayan bunu kullanarak şahsımın yıpratılmak istenmesidir. Kararım, o doğum belgesinin iptal edilmesi yönündedir. Bu konuda girişimlerim olacaktır.”
Tatar’ın şevkle kaşıdığı mevzu Kıbrıslıtürklerin ortağı oldukları Kıbrıs Cumhuriyeti’nin meclisini terketmelerinin devamı olabilir mi?
Kıbrıs Cumhuriyeti Rauf Denktaş’ın öncülüğünde terkedilmişti, Kıbrıs Cumhuriyeti kimlik kartları da Tatar’ın öncülüğünde iade edilebilir mi?
Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı “ya KKTC ya KC” denilerek, dayatmayla şantajla Kıbrıslıtürklerin elinden alınabilir mi?
Kimlik kartı başka kimlik başka, kimlik kartı ile bankadan para çeker bankaya taksit yatırırsınız, pasaportla seyahat edersiniz, süreleri bitince yenilersiniz, kimlik kartınızı kaybederseniz gazeteye ilân verir sorunu çözersiniz, ama ülkenizi, toplum olarak kimliğinizi kaybederseniz, bunları kayıp ilânı ile bulamazsınız…
Doğduğunuz yeri inkâr edecek kadar mı kendinizden geçtiniz, siz su ekmek haini nedir bilir misiniz?
İnsan doğduğu reddedebilir mi, ben burada doğdum ama aslında şurada doğmak isterdim, ya da burada doğdum ama bu benim suçum değil, isteyerek olmadı, diyerek doğum belgesini iptal ettirebilir mi, absürdün dibi misiniz, nesiniz…
(7 Mayıs 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)