Bekliyoruz ki kırılsın 22 Ocak’tan yadigâr o ayna

Faize Özdemirciler – 22 Ocak 2018 tarihinde taş girdi hayatımıza, linç girdi, taşların arasında solup giden kuruyan dökülen ve sonra da kaybolan ahlâksız güller girdi, dost ile düşman karıştı birbirine, Pir Sultan Abdal önce hoşgeldi sefalar getirdi…

Yargılanan, hapse gönderilen ama hâlâ daha kimi çevrelerin hasretle andığı meşhur 4’lü hükümet tarafından “iyi hal”den serbest bırakıldıktan sonra, siyaset camiasında itibarları yükselen faşist saldırganlar, bir de ‘aranan’ ama aslında ‘aranmayan’ ve aranmadıkları için de yakalanmayan gizemli 9 kişi girdi hayatımıza..

22 Ocak’ta bizi öldürmek isteyenlerin ülkesine dönüşen bir başka ‘ülke’ girdi hayatımıza.

O gün bu gündür o ülkede yaşıyoruz, bizi burada yaşatmak istemeyenlerin ülkesinde…

22 Ocak suçluların kolaylıkla mağdur, sanıkların bir çırpıda tanık, mağdurların göz açıp kapayıncaya kadar sanık olabileceğinin, faşizmin ve kötülüğün sıradanlaşacağının kara haberini verdi bize…

“Ben aranan o 9 kişiden biriyim” diye televizyonlarda canlı yayınlara bağlanıp küstahça övünenleri tutuklamayan ama 22 Ocak saldırısında kan dökülmesini önleyen tek vicdanlı polis amirini uyduruk gerekçelerle kelepçeleyip götüren kahraman polis teşkilatımızdan Kutlu Adalı cinâyetini soruşturmasını umanları dinledikçe ne hissedebiliriz ki, siz deyin mide bulantısı, ben diyeyim yüreg garışması…

O gün hayatımıza giren aynadan bakıyoruz içinden geçmekte olduğumuz 2021 yılına…

“Ayna ayna söyle bize, hangisi daha haindir, hangisi daha faşist, hangisi daha işbirlikçi, hangisi daha federalist, hangisi daha ayrılıkçıdır mecliste oturan partilerin” diye soruyoruz, gösteriyor ayna…

“Ayna ayna söyle bize güneyde faşist ELAM’ın oylarını arttırmasına sevinenler bu memleketin nesi oluyorlar”, diye soruyoruz, söylüyor ayna…

“Ayna ayna söyle bize Kutlu Adalı’yı katledenler mi daha zalimdi, yoksa şimdi Kutlu Adalı’yı katledenleri deşifre edenler mi” diye soruyoruz, 1996 Temmuz’unun Lefkoşa’sına götürüyor bizi ayna, yetmiyor doğru Türkiye’nin 90’lı yıllarına…

“Yeni bir durum varsa polisimiz araştıracaktır, Kutlu Adalı cinayetini kullanarak siyasi gündem yaratmaya çalışıyorlar” diye buyuran, “Kutlu Adalı ile ilgili iddialar var, bunlar iddiadır, herkes bir şey iddia edebilir, kaşımayın karıştırmayın, ailenin acısını tazelemeyin” diyen Murtaza’lar geçiyor önümüzden…

Bunları söyleyenler 22 Ocak saldırganlarıyla kucaklaşanlardır, bunların karşısında şimdi susanlar 22 Ocak saldırısı esnasında da susanlardır…

Bunların güvendikleri polis 22 Ocak saldırısına çanak tutan polistir, bunların konuşulmamasını istedikleri cinayet işlendiği sırada tahkikat subayı olan polis, şimdi Polis Genel Müdürü’dür…

İstediğiniz kadar örtün örtünün, o ayna sizin olmayan aklınızı, “ana”nızın da olmayan vicdanını gösteriyor…

Biz o aynaya baktıkça çatlayıp kendine yakışır bir şekilde dağılamayan, tam tersine içine kapanmaya ve çürümeye mahkûm edilen bir nar görüyoruz…

Bekliyoruz ki, çatlasın ve dağılsın o nar, kırılsın o ayna…

(1 Haziran 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author