
Şener Levent – “Hainsiniz” dediler ve bir kişi da çıkıp “Evet be hainim” demedi be gavvole!
Kızdılar…
Köpürdüler…
Hain olmadıklarını ispat etmeye kalktılar hemen…
Ne biçim yurtsever…
Ne biçim ilerici…
Ne biçim solcusunuz siz…
Hiç Nazım Hikmet okumadınız sanki…
O şiiri de bilmezsiniz…
Ona “vatan haini” dedikleri zaman hiç gocunmadı…
Hiç kırılmadı…
Sizin gibi eğilip bükülmedi hiç…
Onların attığı çamuru kapıp yüzlerine fırlattı…
Vatanseverliğini ispat etme acizliğine düşmedi…
Tam tersine, onlarla aynı yolda olmadığına sevindi…
Bir iltifat saydı bunu…
Ve dedi ki:
“Ben vatan hainiyim
Yazın üç sütun üstüne
Kapkara haykıran puntolarla:
Nazım Hikmet
Vatan hainliğine devam ediyor hala”…
Neden vatan hainiymiş anlamadınız mı?
Okuyun öyleyse…
Okuyun:
“Evet vatan hainiyim
Siz vatanseverseniz
Siz yurtseverseniz
Ben vatan hainiyim
Vatan çiftliklerinizse,
Kasalarınızın
ve çek defterlerinizin
içindekilerse vatan,
Vatan şose boylarında
Gebermekse açlıktan,
Fabrikalarda al kanımızı
içmekse vatan
……………………….
Ben vatan hainiyim”…
***
Size vatan haini dediler diye mi üzülüyorsunuz?
“Sizin yeriniz Rum meclisi” dediler diye mi üzülüyorsunuz?
Üzülmeyin…
Sevinin…
Onlarla aynı yolun yolcusu olmadığınız için sevinin…
Bu memleketin tarihi onların “vatan haini” diye damgaladıkları gerçek yurtseverlerle doludur…
Kendi ihanetlerini ele verdikleri için öldürdüler onları…
Denktaş’a benzemediğiniz için sevinin…
Tatar gibi olmadığınız için sevinin…
O taksim diye haykıran kalabalıkların arasında olmadığınız için sevinin…
Hiçbir zaman 20 Temmuz’u bayram diye kutlamadığınız için sevinin…
Kötülükleri tescillenmiş kişilerin size yapacağı hakaretten, atacağı çamurdan, döşeyeceği karalamadan yılmayın sakın…
Gocunmayın…
Kızmayın…
Öyle olmadığınızı ispat etmeye kalkışmayın hemen…
Bir masumun kendini savunması ne kadar hazin bir şey…
Sizin gücünüzün nerden ileri geldiğini fark etmediniz mi hala?
Zayıflığın kaynağı suçluluk duygusu ise, güçlülüğün kaynağı da masumiyettir…
Alçaklığın son sığınağının milliyetçilik olduğunu da mı bilmezsiniz…
Hırsızlar bayrağa sarılır…
Vatan satanlar bayrağa sarılır…
Şehitlere sarılır…
En milliyetçilerimiz kimler?
En çok ganimeti yeyip yutanlar…
Büyük bir başarıyla kara para aklayanlar…
Kendi parası, kendi üretimi ve ihracatı olmayan, ayrıca ambargo altında inleyen ve tanınmış bir devletten de yoksun bu yerde süper zengin olabilenler…
Siz vatan hainisiniz!
Kaymak takımında olmadığınız için sevinin…
***
Bakın geldi konuştu meclisimizde işte…
Gelirken kocaman bir otobüsle geldi…
Yolda belde paketçikler fırlattı ahaliye…
Kapııın!
Ne paketi bunlar?
Çay paketi…
Bizim çaycı değil kahveci olduğumuzu bile öğrenememiş daha…
İngilizi hatırlattı bana…
Larnaka’dan Lefkoşa’ya gelirken, o da “kapııın” diyerek şilin fırlatmıştı herkese…
Bedava sirke baldan tatlı…
Havada kapar ahali…
Dünyanın pür dikkat kesileceği konuşmasından civciv bile çıkmadı…
Ne çıktı?
Beton!
Çimento!
Tatar’a bayramlık hediye bir saray…
Ve meclisteki kuklacıklarına yeni bir parlamento…
Müjdesi buymuş işte…
Yeme de yanında yat der Kıbrıslı!
***
Şimdi sorayım bir daha…
Bundan sonra size vatan haini derlerse kızmayacaksınız değil mi?
Bir alçak tarafından iltifat almadığınız için sevinin…
Unutmayın…
Alçaklar vatansever ise, biz vatan hainiyiz!
(20 Temmuz 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)