
Faize Özdemirciler – Korkma! İstesek de dönemeyiz 1974 öncesine, geçip gitti yıllar üstümüzden, biz yerimizde saysak da zaman geriye doğru değil ileriye doğru akar daima…
Farklı yollardan yürüdük aynı yere vardık sonunda, kim kaldı adanın bütünlüğünden söz eden, barikatlardan rahatsız olan üç beş marjinalden başka!
Korkma! Bitmeyecek bu topraklarda 47 yıldır süren yağma, asma suratını, kahraman ırkına ve din kardeşlerine bir gül, ne bu şiddet bu celâl!
Yediğin yedirdiğin yuttuğun yutturduğun, peşkeş çektiğin, sattığın, sonra dönüp tekrar tekrar sattığın topraklar yanına kâr kalacak…
Korkma! Ne bu yağmanın hesabı sorulacak, ne de bu demografik bozgunun hesabı görülecek.
Korkma! Ne bu şafaklarda ışıldayan al sancak sönecek, ne de yanıp duran bu “ak” ampul…
Kıbrıs Cumhuriyeti öcüdür, ona şüphe yok ama sen de abartma bu kadar! Bir bardak soğuk su iç, sakinleş şimdi…
Bak aynı çıkmaz sokaktayız seninle…
Boşuna korkuyorsun, korkma!
Öyle bir geçti ki zaman üstümüzden, öyle bir savurarak dağıtarak geçti ki, kimse toparlayamaz artık bizi, öyle bir yitirdik ki aidiyet duygumuzu bu topraklara, biz Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönsek bile cumhuriyet bize dönmez bir daha…
Korkma! Üzerinde ırkçı veya dini herhangi bir sembol olmayan o aydınlık bayrak hiçbir zaman gururla gönderlere çekilmeyecek bu ülkede, “ana”ların bayrakları hep üstte olacak, haritalı bayrak hep onların kanlı gölgesinde…
Korkma! Ayşe tatilini bitirmeyecek, biz hiçbir zaman Gezi’ye çıkmayacağız, geçici onuncu madde hep kalıcı olacak, Maraş zaten Türktü bundan sonra da Türk kalacak…
1960 siyasi düzenine geri dönelim önerisinden ve Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yama olma korkusundan kendine kâbus yapacağına, dal pembe rüyalarına, 1960’a dönülemez, dönülebilemez, anla!
Sakın bir daha, çözüm olmazsa Kıbrıslıtürkler yok olacak deme, çok ayıp!
Birleşmiş Milletler’e de yalvarmayı kes artık, yeter!
Ne kaldı şunun şurasında, 2023’ü bekle, patlama, hele bir Türkiye İslam Cumhuriyeti ilân edilsin, dönersin sen de artık münasip bir yere…
1960’a dönmeyeceğin kesindir, korkma!
Kadınları tepeden tırnağa örterek ucubeye döndüren, onları görünmez kılan, sokaklarda kafa uçuran kol bacak kesen, kadın taşlayan çocuk kırbaçlayan barbar Taliban’la aynı dini inancı paylaşan Tayyiban’ın peşinden sürüklene sürüklene 1960’ın çoook gerisinde bulacağız kendimizi uzak olmayan bir gelecekte.
Gassallar da paşalar da iki devlet diyerek, iki toplumlu iki bölgeli canımın içi federasyonun üstünü çizdiler zaten, Rumun biri tek devlet demişse, abartacak ne var bunda!
Keyfine bak, hayatın tadını çıkar!
Bak boşbakan davul çalıyor, bakan körlerden biri de göbek atıyor, sen de oyna!
(30 Ağustos 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)