Mastürbasyon

Şener Levent – Kuşkusuz ki başbakanımızın teşhir edilen cinsel fantezisinin Dipkarpaz’da askere 88 dönüm arazi verilmesinin yanında hiçbir değeri yok…

Ya Türk Lirasının yerlerde sürünmesi karşısında hiç değeri var mı?

Yok!

Geçitkale’ye insansız hava uçaklarının yerleştirilmesi…

Kalkınma Bankası ile Vakıflar Bankası’ndan muteber yandaşlara uçan milyonlarca kredinin bir daha geri dönmemesi…

Taşkent’ten Hamitköy’e kadar olan arazinin, özel mülke aldırmadan asker tarafından kapatılması…

Bunların yanında başbakanın cinsel fantezisi ne ki?

20 Temmuz’un her yıl bayram diye kutlanmasının yanında bile hiçbir değeri yok bu mastürbasyonun…

“Federasyon öldü” dediler ve siz buna bir cinsel fanteziye gösterdiğiniz tepkinin binde birini bile göstermediniz…

Rezil olduk demediniz…

“Hiç bu kadar kirlenmemiştik” demediniz…

Kendinizi hiç bu kadar aşağılanmış hissetmediniz değil mi?

Evinde bir broşür ve bir resim buldu diye polis Kürt kadını kelepçeleyip karakola sürükledi de, beş-on kişiden başka hiç kimsemizden ses çıkmadı…

Erdoğan rejiminin bazı vatandaşlarımızı terörist ilan ederek yaka paça sınır dışı etmesi de cinsel bir fantezi olmadığı için pek umursamadan geçiştirdiniz…

Gazetemizin taşlanarak linç edilmesinin yanında bu mastürbasyonun ne önemi var ki?

Ama herşey olup bittikten sonra onu da çok dert etmediniz…

Oysa 22 Ocak 2018 bir milattı…

İşgal rejiminin keskin dişlerini gösterdiği gün…

Polisin ve askerin burada ne demek olduğunu o gün anlamadıysanız bundan sonra hiç anlayamazsınız…

Mafya ile hükümetin ilişkilerini yeni mi keşfettiniz?

Burada envai çeşit mafya olduğunu yeni mi öğrendiniz?

İslamofaşist bir rejimin buyruğu altında normal bir hayat yaşayabileceğinizi mi zannettiniz?

Siz şimdi bu mastürbasyondan sonra mı bu kadar kirlendiğinizi farkettiniz?

Oyulan dağlarımızın bile bu kadar önemi olmadı sizin için…

Göğsünüzü gererek hep çözüm ve barıştan bahsedersiniz ama ne Maraş’ın açılmasına karşı çıktınız, ne de dağlardaki bayrağın tahrik simgesi olduğunu söylediniz…

Bir kere bile, “o bayrağı ordan kaldırın” demediniz…

***

Mastürbasyon videosundan sonra koptu asıl kıyamet…

Cinsel organlarımız kafamızdan önde çünkü!

Başbakan “Yaşasın birleşik Kıbrıs” desin de, varsın kırk yıl mastürbasyon yapsın…

Ben razıyım…

Siz razı değil misiniz?

Farkında değilsiniz galiba hala…

Burada son zamanların en meşhur mastürbasyonu iki devlet mastürbasyonu…

Eşit egemen iki devlet!

Hep beraber çek da çek…

Toplu mastürbasyon ayini!

***

Biz çürümüş ve kokuşmuş ahlaki değerler silsilesinde taşralı bir toplum olmasak, bu videoları kim şantaj silahı olarak kullanabilirdi ki?

Gülüp geçsek…

Hiç umursamasak…

Hiç aldırmasak…

Kim bu silahı birinin üstüne doğrultabilirdi?

Bu silahı kullananlar, bizim cinsel organlarımızın kafamızdan önde koştuğunun farkında…

Utanacağız…

Yerin dibine gireceğiz…

Ve teslim olacağız!

Öyle mi?

İki bin yıl önce Hazreti İsa Kudüs meydanında o sözü boşuna söylememiş demek ki…

Koca bir güruhun taşlamaya hazırlandığı fahişe Magdalena’nın önüne geçmiş ve gözü kara o topluluğa şöyle seslenmişti:

-İçinizden ilk taşı aranızda en masum, en günahsız olan atsın!

Bunun üzerine kimse elindeki taşı atmaya cesaret edememişti…

***

Siyaset-mafya ilişkileri diyorsunuz…

Keşke siyaset-Türkiye ilişkileri deseydiniz…

Asıl o tarafa baksaydınız…

Siyasilerimizin Türkiye’deki iktidarla ilişkileri, buradaki mafya ile ilişkilerinden beş beter…

Her Allahın günü “et ve tırnak gibiyiz” veya “şükran anavatan” diyenler…

Her hafta camiye gitme adeti olmadığı halde her Cuma namaza gidenler…

En katmerli mastürbasyonu yapıyorlarsa, soyunan bir kadına bakıp da yapılan bir mastürbasyonun hiç önemi olmaz…

Bakın ne hale geldik…

Biz burada zaten rehineyiz…

Esiriz!

Şimdi daha da esir olduk…

Namlı mafya lideri,

-Deli edeceğim sizi, diyor…

Burasının zaten bir tımarhane olduğunun farkında değil ki!

(22 Ekim 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author