
Şener Levent – Broşür niteliğinde bir kitapçık yayınladı bizim Vakıflar İdaresi…
Adı “Kapalı Maraş / Bilinmeyen Gerçekler”…
Pahalı ve parlak kağıda renkli olarak basılmış…
Kapağında Maraş’ın deniz sahilinin bir fotoğrafı var…
Dizi dizi oteller ve plaj…
Niyet ne?
Kapalı Maraş’ın Osmanlı vakıf malı olduğunu ispatlamak…
Bir yığın belge serpiştirilmiş kitaba…
“1571’den 1974’e kadar Kapalı Maraş’taki tüm arazilerin geçirdiği tüm işlemler incelenmiş ve böylece yıllar içinde yapılan hukuka aykırı tüm işlemler belgelerle ortaya çıkarılmıştır” deniliyor…
Neyi incelemişler?
2 bin 443 kütük defteri, 13 bin dosya ve 8 milyon belge!
20 milyon veri çıkarmışlar bunlardan…
Maşallah!
Ne emek bu emek!
Kaç kişi çalışmış, kaç yılda tamamlamışlar, onu da yazsalardı keşke…
20 milyon veri!
Kolay mı?
Yirmi yılda bile çıkaramazlar bence…
***
İlk sorum şu:
Madem Osmanlı vakıf malıydı, madem Kıbrıslı Türklere aitti, o halde 1974’te kan dökerek aldıktan sonra neden bu şehri açmadılar da hep kapalı tuttular?
Vakıf malı olduğunu, onu Rum sakinlerine teslim etmeme kararı aldıktan sonra mı hatırladılar?
İkinci sorum şu:
1571’de adayı zaptetmeden önce kimin elindeydi Kıbrıs?
Venediklilerin değil mi?
Türk var mıydı adada o sırada?
Yoktu!
Yani her şey Venedik yönetiminin ve adadaki Kıbrıslırumlarındı…
Ve de yedinci yüzyıldan beri burada bulunan Maronitlerin…
1571’den önce adada tek karış toprağı olmayan ve tek bir taşı bile bulunmayan Osmanlı nasıl olur da şimdi “Maraş benim” der?
Pekala şimdi Venedikliler de ortaya çıkıp, “Bu mal benim” diyemez mi?
Ya adada 300 yıl kalmış olan Lüzinyanlar?
Ki Kıbrıs’ta hanedan kuran Fransız Guy de Lusignan adayı aldıktan sonra ilk iş olarak Filistin’den kendi adamlarını getirmiş ve bu arazileri onlara bağışlamış…
Şimdi onlar da çıkıp “Bu malın ilk sahibi benim” diyemez mi?
Kıbrıs’a gelip giden hiçbir işgalci neden Maraş üzerine hak talep etmiyor da bir tek Osmanlı ediyor?
Kıbrıs tarihi 1571’den itibaren mi başlıyor?
***
Kendini Osmanlı İmparatorluğu’nun mirasçısı sayan Türkiye Kıbrıs’ta olduğu gibi başka ülkelerde de toprak talep ediyor mu?
Yunanistan’da mesela…
Selanik benim diyor mu?
Yoksa zaptettiği yerlerde vakıf idaresi kuran Osmanlı Selanik’te vakıf kurmadı mı?
Abdullah Paşa gibi bir paşa yok muydu oralarda?
Öyle ya, Kıbrıs’ta üçyüz yıl kaldıysa, dörtyüz yıl da Yunanistan’da kaldı Osmanlı…
Dörtyüz yıl da Suriye’de kaldı…
Üçyüz yıl da Mısır’da…
Ya Balkanlar’da?
Beşyüzelli yıl…
E, tüm bu ülkelerde Kıbrıs’taki gibi vakıf malları yok mu?
***
Mal ve mülk meselesine dünya tarihinin neresinden başlayıp bakmalıyız?
Beşyüz yıl öncesinden başlayabilir miyiz?
Şimdiki dünya haritası o zaman ne olur bilir misiniz?
Allem gallem olur…
Vaktiyle kan dökerek fethedilen toprakları fetihçilere mi verelim?
Vakıf kurmuş Osmanlı fetihçi ve istilacıları da onların olmuş…
Doğrusunu isterseniz, bu deli saçması iddiayı nasıl ileri sürebildiğinize şaşıyorum…
Ne akıl bu akıl…
Dünyanın da parasını ve emeğini harcıyorsunuz üstelik bunu yapmak için…
Maraş sizin değil işte…
Geldiniz…
Kan döktünüz…
Aldınız…
Ve kaldınız…
Şimdi de babanızın çiftliği sanıyorsunuz buralarını değil mi?
Böyle bir milyon broşür de bassanız, yine sizin olmaz Maraş…
Naçiz bir önerim olacak ayrıca size muhterem vakıf idarecileri…
Madem ille de böyle broşür basacaksınız, hiç değilse doğru basın…
Nasıl bir gaf işlemişsiniz bakın…
Temsili bir resim koydunuz, altına da “İngiliz döneminde deniz yoluyla göç eden Türkler” diye yazmışsınız…
Çok eski, tarihi bir resim olan o resimde adadan göç eden Türkler yok!
1878’de adaya ayak basan İngilizler var…
Gelen İngiliz yani, giden Türk yok…
Şimdi ise gelen Türk, giden Türk var!
(3 Mayıs 2023 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)